Türbe, Konya’nın kuzeyinde, Kalenderhâne Mahallesi’nde Musalla Mezarlığı içinde yer almaktadır. Türbeye ait bir kitabe bulunmamaktadır. Türbeyi yaptıran Gömeç Hatun, Eflaki Menakıbnamelerindeki kayıtlara göre, IV. Rükneddin Kılıçarslan’ın hanımı ve III. Gıyaseddin Keyhüsrev’in annesidir. Eşi IV. Rükneddin Kılıçarslan aralıklarla iki kere tahta çıkmış ve Pervane Muineddin Süleyman’ın ortaklığıyla 1266’da Moğollar tarafından öldürülmüştür. Gömeç Hatun’un vefatına dair ise, sultanın öldürülmesinden önceki dönemlere dair bir kayıt bulunmamaktadır. Gömeç Hatun’un XIV. yüzyılın başlarında yaşadığı anlaşılmakta ve bazı Mevlevi kaynaklarında kendisinden bahsedilmektedir. Yapının Sanatçısı belli değildir. Gömeç Hatun Türbesi 1951 yılında bir onarım geçirmiştir. Bu onarımda, önceden etrafını üç yönden çeviren ve ahşap olması muhtemel revakların izleri tespit edilmiştir. Mumyalık (kripta) katında da dört sanduka olduğu belirtilmiştir. Türbe günümüzde mimari olarak iyi durumdadır. Çini süslemelerinin ise büyük kısmının günümüze ulaşmadığı anlaşılmaktadır.
Yapı, Anadolu Selçuklu türbeleri içinde önemli bir grubu oluşturan “eyvan tipi” türbelerin en abidevi örneğidir. Dikdörtgene yakın planda 9,20x7,90 m. ölçülerindeki türbe, mumyalık katı ve üst yapıdan oluşmaktadır. Üzerini sivri beşik tonoz örtmektedir. Ziyaret mekânına yüksek sivri kemerli kuzey cepheden ulaşılır. Kemerin arkasında yer alan ve üzeri sivri beşik tonozla örtülmüş ziyaret mekânına iki yönden merdivenlerle çıkılmaktadır. Tonozun bir zamanlar sıvalı ve renkli nakışlarla süslenmiş olduğu bilinmektedir. Ziyaret mekânının ortasında, eskiden var olduğu söylenen sandukanın da çini kaplı olması ihtimali bulunmaktadır. Kaynaklara göre, ziyaret mekânında bulunan mihrapta ve cüz nişinde çini izine rastlanmamıştır. Günümüzde güney duvarındaki dikdörtgen mihrap nişi özelliksizdir. Alttaki mumyalık katına dikdörtgen bir kapıyla ulaşılmaktadır. Mumyalık (kripta) katının çapraz tonozlu olarak yenilenmiş üst örtüsü, 1950 onarımından önce çökmüş vaziyette idi. Buradaki sandukalar zamanla tahrip edildiğinden bugüne ulaşmamıştır. Mumyalık katının cephelerinde, doğu ve batıda ikişer, güneyde bir adet olmak üzere mazgal pencereler mevcuttur.
Mumyalık ve üst kattan oluşan dikdörtgene yakın plandaki yapının doğu ve batı cephelerinde üçgen biçimli payandalar bulunmaktadır. Kuzey cephe, kalkan duvar şeklinde ve abidevi bir biçimde yapının yüksekliğini aşmaktadır. Bu cephe, eyvan özelliği gösteren büyük bir kemer açıklığına sahiptir. Kemerli açıklık, rumi geçmelerinin süslediği çinili bir silme ile üç yönde dikdörtgen çerçeve içine alınmıştır. Çinilerle süslendiği anlaşılan bu kemer, üzerinde az miktarda çini süsleme kalmış zar başlıklara ve köşe sütunçelere oturmaktadır. Bu dikdörtgen silmeli bölüm ile kemer arasında, bugün sıvalı olan köşeliklerde çini kaplama izleri görülebilmektedir. Kuzey cephe, eski fotoğraflarına göre mavi ve patlıcan moru renklerinde çinilerle kaplıydı. Doğu, batı ve güney cephelerinin üst bölümlerinde tuğla örgülü den danlar yer almaktadır.
Yapının, mumyalık (kripta) katı 7-8 sıra kesme taş ve üst yapısının bir bölümü kesme taş, geri kalan bölümü ise tuğla ile inşa edilmiştir. Anadolu Selçuklu döneminde kesme taş malzeme yanında, tuğla kullanma geleneğinin de görüldüğü ender yapılardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kesme taş ve tuğla malzemeyle inşa edilen yapının kuzey cephesinde kemer açıklığı ve dikdörtgen çerçeve arasındaki bölümlerde çini izleri görülmektedir. Bunlardan bir kısmının kare levhalar üzerine sır altı tekniğinde, bir kısmının da renkli sır tekniğinde yapılmış olması muhtemeldir. Ayrıca zar başlıklar üzerinde de çini izleri görülmekte, muhtemelen bütün bu kuzey cephe çini kaplamalı olmalıdır. Ziyaret mekânında eskiden bulunan sandukanın da çini süslemeli olduğu düşünülmektedir. Ayrıca üst örtüyü oluşturan sivri beşik tonozun da, zamanında sıvalı ve renkli nakışlarla süslenmiş olduğu kaydedilmektedir.
Gömeç Hatun Türbesi’nin kitabesi yoktur veya günümüze ulaşmamıştır. Bu bakımdan yapının kesin inşa tarihi belli değildir. Araştırmacılar, kaynaklara göre tarihlendirmesini yapmışlardır. Yapıyı yaptıran Gömeç Hatun bazı kaynaklara göre XIV. yüzyılın başlarında henüz hayattadır. XIII. yüzyılın ikinci yarısı ile XIV. yüzyıl başları arasında ortaya sürülen çeşitli tarihlerden, türbenin yapım tarihi için XIII. yüzyıl sonlarını kabul etmek mümkündür.