Tarihin, Doğanın ve Sanatın Buluştuğu Şehir; Ohrid
Makedonya'nın incisi olarak adlandırılan Ohrid, tarihin
derin izlerini taşıyan, göz kamaştırıcı doğası ve kültürel zenginlikleriyle
büyüleyici bir şehir. Makedonya’yı ikinci ziyaretimde, fotoğraf sanatçısı
dostum Vladimir Jovanovski ile birlikte bu eşsiz şehri keşfetme fırsatı buldum.
Ohrid'e adım attığımda, zamanın durduğunu hissettim. Dar
sokaklarında dolaşırken tarih kokan taş binalar, her biri kendi öyküsünü
anlatan duvarlar ve tarihin derinliklerine uzanan esrarengiz anıtlarla
karşılaştık. Şehrin her köşesinde, geçmişle günümüz arasında bir köprü kurmuş
gibiydik.
Ohrid Gölü'nün engin maviliği karşısında durduğumuzda,
doğanın büyüsüne kapıldık. Göl, sakin sularında yansıyan tarihi yapılarla bir
mozaik gibi işlenmiş gibiydi. Gölün etkileyici görüntüsü eşliğinde şehri
turlarken tarihi manastırların ve kiliselerin gizemli çekiciliğine tanıklık
ettik. Aziz Naum Manastırı'nın dingin atmosferi ve manastırın bahçesindeki göz
alıcı doğa, bizi büyüledi ve içsel bir huzur verdi.
Vladimir'in rehberliğinde, Ohrid'in gizli kalmış noktalarına
da ulaştık. Taş döşeli sokaklarda dolaşırken, yerel halkın samimiyeti ve şehrin
canlı atmosferi bizi etkiledi. Lezzetli Makedon yemeklerini tadarken kültürlerinin
zenginliğini daha yakından hissettik.
Ancak en etkileyici anlardan biri, gün batımında Ohrid Gölü'nün
kıyısında geçti. Güneşin kızıl tonlarıyla gökyüzü ve suyun dansı, fotoğraf
karelerine sığmayacak kadar büyüleyiciydi. Gezgin bir fotoğrafçı olarak bu anı yakalamak
unutulmazdı. Ohrid Gölünde günbatımı fotoğrafları çekerken Beyşehir Gölünü
özlediğimi fark ettim.
Ohrid, tarihin, doğanın ve sanatın buluşma noktası olarak
bende unutulmaz bir iz bıraktı. Bu şehir, geçmişiyle günümüzü harmanlayarak
ruhumuza dokunan bir deneyim sundu. Vladimir ile birlikte geçirdiğim bu keşif
dolu günler, fotoğraflarla ölümsüzleşti ve benim için unutulmaz bir anı olarak
kalacak.
Ohrid'in büyüsüyle dolu bu deneyimi yaşamak, ruhu
dinlendiren bir yolculuk oldu. Bu şehirdeki her an, adeta bir sanat eseri
gibiydi ve benim için bir kez daha Makedonya'nın gizemli ruhunu keşfetme
fırsatı sundu.
Ohrid, adım attığınız anda sizi geçmişin derinliklerine çeken ve doğanın büyüsüyle ruhunuzu besleyen bir şehir. Burada yaşadığım her deneyim, unutamayacağım bir anı olarak yüreğimde ölümsüzleşiyor.